onur ünlü'nün yılbaşı özel bölümü ile farkını hemen ortaya koyduğu dizi. jeneriği ve ilk beş dakikasını kaçırmıştım, yönetmen olarak kimi yazdıklarını görememiştim ama bölüm bitince onur ünlü yazdı, kendi kendime sevindim oh be haklıymışım diye.
pazartesi(26 aralık 2011) yayınlanan bölüm ile bugün(31 aralık 2011) yayınlanan bölümü üst üste izleyin ve aradaki dev farkı görün. hem sahneler, hem görüntü kalitesi, hem de bölümün bir bütün olup skeçlerden oluşmuyor oluşu.
büyüksün onur abi, geçmiş olsun! hoş geldin yeniden!
bir çılgın olarak ismail abi:ilk
sezonda belkide en fantastik dizi karakterleri arasına girebilecek potansiyelde bir ismail abi varken şimdi bol bol tekrara düşen, konuşmakta zorlanan sadece varolan olaylar çevresinde kendine yer bulan bir ismail abi görüyoruz...gittiği iş görüşmelerinde bile eski ismail abi havası yok.
dizinin ilk 20 bölümünde serkan keskin karakteri çok üst bir düzeyde oynadığı için şimdi normal tepki veren bi ismail abi görmek iyi durmuyo.tabi değişim sadece bunlarla sınırlı değil,daha bi olgunlaştı daha bi dost daha bi abi oldu ismail abi...abimm. ama dağa çıkıp eflatun mantar arayan,iş görüşmesine gidip yıllık izin isteyen halası dağa kaldırılmış, o
gemi mutlaka gelecek ismail abi değil artık.
bir bakkal olarak olarak
erdal bakkal:değişimi ilk 20 bölüm çerçevesinde gelişen çoğu bölümde zirve yapmış müthiş karakter.eskisinden pek bir farkı yok sadece daha düz,eskiden daha bi büfemsi havası vardı ama artık tam anlamıyla bir bakkal o.(bkz: veresiye defteri) yinede mecnunla düğün basıp "kız kaçırmaya mı? alla alla... hiç dışarda kaçırmak falan demedin? kız
kaçırmak demedin?" diye feryatlar koparan, ferdi tayfur taklidi yarışmasına orhan gencebay kılığında gidip "hımm.olmamış evet. çok afedersin mecnuncuğum.çok afedersin.ben onları karıştırıyorum bir klasik müzik dinleyici olarak..." diyip mimikleriyle beni bitiren bir erdal bakkal da yok... hala çılgın hala düz hatta daha
sevimli taraflarıda var (bkz: erdal bakkal gülüşü) yinede...
bir perfonmans sanatçısı olarak
hırsız yavuz: yeni sezonda onun gerçek bir perfonmans sanatçısı olduğunu görmek büyük lütuf ya büyük lütuf...hırsız yavuz zaman zaman çıkışlar yapsa da zeynep'in eksikliğini fazlasıyla çekiyor.eskiden mecnunun penceresinden (bkz: mecnunun penceresi) çıkıp çıkıp duran, "nerde bu televizyon? her yere baktım. adetim değildir,mutfağa bile baktım" diyerek ev sahibine isyan eden yavuz sadece topuk topuk diyerek dolaşıyor bu aralar.oysa o öyle bir insan mı? daha fazlası...
bir at
sevdalısı olarak mecnun ç.: gelelim değişimin büyüğüne.nerden nereye gelmiş, karakterin çok yönlü olmasını ali atay o kadar güzel kullanmış ki, sürekli farklı tarafını seveceğimiz bir mecnun çıkıyor karşımıza.uykusundan damacana diyerek uyanan,orta doğuda at koşturmasını dilediğim über karakter.bu sezon bizi ferdi
tayfurdan mahrum bıraksa da, leylasını da kaybetmesiyle içinde neler yaşayan ama hala bize ne çılgınlıklar yaşatan güzel insandır mecnun ç... "sen nabıyon ya burda" tepkileri,hırkası,konuşma tarzı bi ekol oluşturmuş, oluşturduğuyla yetinmeyip sürekli değişen bi mecnun var karşımızda.daha fazlası vardı zamanında.
sonuç itibari ile
her şey hala güzel hoş ama ya benimki eskiye özlem ya da cidden hafif bi olmamışlık seziyorum bu sezonda.bunda oturmuş karakterlerin diziden ayrılması,hastalığı nedeniyle onur ünlü'nün işin başında olmamasının payı çok... en iyisi onur ünlü geri dönsün,biz de tekrar efsane tadında bölümler izleyeli
