ranza modelleri
yabancı tercihlerini büyük isimlere göre yapan ama ihtiyacına göre yerli yabancı dengesini tutturamamış takım. bir de bu duruma para eden her adamı satmak üzerine kurulu bir yönetim anlayışı eklenince galatasaray futbol takımı takımdan çok otobüs durağını andırıyor. en son örneği elano,manchester city otobüsünden indi,bizim lüks durakta bir buçuk sene bekledi,sonra da santos otobüsüne binip gitti.
ranza modelleri
futbol takımı hagi'nin istemediği isimler gibi gösterilerek rijkaard'ın oyun felsefesine uygun olduğu sanıldığı için alınan oyuncuları bir bir gönderiyor. keita talep görünce dünya kupasındaki ahlaksız tutumu gibi kargaları güldürecek bahane ile gönderildi.madem takım bu kadar ahlaklı ve yönetim bu kadar hassas robero carlos'a yumruk atınca kovsalardı. sonrasında aslen servet çetin'in alternatifi olacak, mevkiisinde oynadıkca tecrübe bulacak olan emre güngör talibi çıkınca satıldı.halbuki emre ile neil iyi bir ikiliydi tek bir maç olan trabzon maçındaki hareketi bahanedir.servet kaç maça mal oldu sayan var mı? uğur uçar ha keza oynasa bek pozisyonunda ali turan'a muhtaç olmayacaktık. kaldı ki ali turan da tranfer edildiği pozisyon olan stoper mevkiinde oynayacak ve belkide servet'e alternatif olacaktı. bir sene bekleyip stoper alıyorsun ve adamı bu pozisyonda hiç bir maç oynatmıyorsun üstelik elindeki alternatif emre güngörü de satıyorsun. basit olacak ama koy insua'yı ve sabri'yi beke artık iyice yıpranmış olan servet'i dinlendir dene ali turan'ı dene hakan balta'yı dene en azından gör başımıza ne geliyor mevcut durumdan kötüsü olmaz zaten.
takım olarak aslen gitmesi gereken adamların kaldığı kalması gereken adamların ise gittiği takımdır. bu rezalet bu yüzden olmaktadır ve giderek takım kaybetmeyi doğal sayar umursamaz hale gelmiştir. diğer yandan tehlikeli olan şudur,sene başında kafasında hagi ile çalışmayı geçirmeyen bir yönetim şimdi takımın gelecekteki iskeletini gelecek sezon takımın başında olmayacağı neredeyse kesin olan bir adamın isteklerine göre kurar mı.o zaman gene kafasına göre bir takım ismi büyük ama takıma faydası bilinmez adamlar alacaklar.
bu durumda galatasaray'ın bu seneki hedefi ligte kalmak ve becerebilirse avrupa kupalarına katılmaktır. ondan sonra seneye gene bir başka rüya teknik adam bulunur yeni ismi büyük ama futbol anlayışının takımın futbol felsefesi ile uyumu şüpheli adamlar alınır bu hikaye de bu şekil gider. kaldı ki şu anki takıma adam almak kolay değil zira takım yabancılar için bir cehennem olmuştur, oynamayan ya da yeteneksiz olan yerlilerin günahını misimoviç gibi kendini kanıtlamış yabancılar çekmekte ve günah keçisi yapılmaktalar. bu anlayışı kırmadan takımın başarılı olma şansı yoktur.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder