Bosch Ümraniye Servisi
oysa donemlerine damga vurmus yapitlara goz atildiginda bu yapitlarin soyledikleri ile, soyleyisleri ile olaganustu ozgunlukler icerdikleri gorulur. cumali'nin susuz yaz'inin bir basimi anadolu'nun bir koyunde kac kisiye ulasmistir? golding'in sineklerin tanrisi'na kadar kucuk cocuklarin melegimsi cizilmesine kim dil uzatabilmistir? orhan kemal'den once cukurova'da havaya karisan alinterinin bu derece yalin, icten oykulenmesini kim basarabilmistir? fyodor mihailovic'e kadar insan ruhunu bu denli ciplak, kanli canli anlatabilen olmus mudur?
bu sayilan yazarlarin yapitlarini hazirlarken onlerinde bir kalem ile bir kagittan baska bir sey durmuyordu. tipki anar gibi.
Bosch Ümraniye Servisi
yapitin kanimca en vurucu yonlerinden biri ise, saglam bir ironi ogesi olarak satirlar arasina serpistirilmis yanlislar oldu.
simdilerde sagda solda okundukca gozu yoran bayatlamis alaysilarin, eprimis akil oyunlarinin uzerine ilac gibi.
oyku boyunca "mukemmelik ile guzellik ayni sey degildir", "kusur benim imzamdir" gibi soyleyisler bu durumun arka planini isik tutuyor.
bir de, yunus'un "ciktim erik dalina/ anda yedim uzumu" dizeleri akillarda.
eski bir cin masalinda ise, inanilmaz yetenekli bir ressam olan kucuk cocugun resimlerinde bir koseye mutlaka bir hata ciziktirisi oykuleniyordu. bunu yapmadigi durumda cizdikleri canlanip kagittan disari firliyordu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder